Büyük Höyük Hafriyatı Buruk Bir Biçimde Tamamlandı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BURDUR merkez Hacılar Köyü’nde bulunan Büyük Höyük’te bu yılki hafriyat devri buruk bir biçimde sona erdi. Hafriyat, geçen şubat ayında hayatını kaybeden Onursal Lider Prof.Dr. Refik Duru’nun yokluğunda buruk tamamlandı.

Uzun yıllar Burdur bölgesinde hafriyatlar yapan ve arkeolojinin duayenlerinden sayılan, ömrünün 69 yılını hafriyat alanlarında geçiren Prof. Dr. Refik Duru, geçen şubat ayında İstanbul’daki konutunda vefat etti. Burdur Hacılar Köyü’nde bulunan Büyük Höyük’teki hafriyatın başkanı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı ve Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Gülsün Umurtak, 1984 yılında Prof.Dr. Refik Duru’nun asistanı olarak bu bölgeye geldiğini belirterek, “Kendisi 1978 yılından itibaren Kuruçay Höyüğünü kazmaktaydı. Ondan sonra da daima kendisiyle çalıştım. Höyücek, Bademağacı, Eski Hacılar yani İngilizlerin hafriyat yaptığı Hacılar’da çalıştık. Son olarak da 2011 yılında Hacılar Büyük Höyük’te benim başkanlığımda kazılara başladık” dedi.

Refik Duru’nun arkeoloji hayatının Osmaniye Kadirli’de Karatepe’de öğrenciyken başladığını belirten Umurtak, “Sonra Gaziantep bölgesinde hocası Bahadır Alkım ile Tilmen Höyük, Kırışkal Höyük, Gedikli Kara Höyük ve Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi kazılarında çalışmışlar. Kısa bir müddette Elazığ’da Değirmentepe kazılarını yürütmüştü. Lakin Burdur ve etrafı onun bilimsel ve mesleksel hayatında çok değerli yer tuttu. Hem bölgeyi çok seviyordu, hem de burada günümüzden 9 bin yıl öncesine uzanan en erken kültürleri araştırmaya uzun yıllarını verdi. Ben de 40 yıla yakın bir müddettir bu bölgede çalıştım” dedi.

Refik Duru’nun hafriyatta olmamasının hayatlarında büyük bir boşluk yarattığını anlatan Umurtak, “Ama çalışırken hoş buluntular ele geçtikçe güya onu görüp keyifli olabileceğini düşündük. Ancak manevi varlığı her vakit bizimle birlikte” sözlerini kullandı.

BU YILKİ KAZILAR

Bu yılki kazıların 29 Temmuzda başladığını ve dolu dolu, verimli bir dönem geçtiğini belirten Umurtak, şunları söyledi;

“Özellikle bu höyüğü temsil eden birinci Tunç Çağı I devri dediğimiz üçüncü bin yılın başlarına ilişkin bir periyotta çalıştık bugüne kadar. Kazamatlı Sur sisteminde iki kapı ve 50 kadar yapı kazmıştık. Kent içinde de genel olarak resmi depo binalarını kazmıştık. Bu sene ise daha özel yapılarda çalıştık. Çok verimli oldu. Başımızda soru işareti olan birçok mevzuya vakit ayırabildik. Bir de o devri izleyen birinci Tunç II dediğimiz bir periyoda ilişkin büyük bir binayı kazdık. Buluntularımız çok hoş. Çanak çömlek, periyotları hakkında bize kıymetli bilgiler veriyor. Yazının olmadığı bu daha erken çağlarda bize en kıymetli ipuçlarını çanak çömlek verir. Onun yanında mühürler, boncuklar, küçük hayvan bronz iğneler, deliciler ele geçti. Bunları kış aylarında bilim dünyasına bir makale ile tanıtmayı planlıyorum.”

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,