Bakan Yumaklı, Azerbaycan’da Un İhracatını Vurguladı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TARIM ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de Uluslararası Çalışan Değirmenciler Birliği (IAOM) EURASIA Konferansı ve Fuarı’na katıldı. Bakan Yumaklı konuşmasında, “Türkiye un ihracatında dünyada birinci sırada, makarna ihracatında ise 2. sıradaki pozisyonuna devam ediyor. 2023 yılı prestijiyle Türkiye’nin dünyanın pazarındaki hissesinin yaklaşık yüzde 23 olduğunu söylemek istiyorum. Buda her 4 un paketinden bir tanesi Türkiye’deki üreticilerin emeğine sahip” dedi.

Dünya tahıl bölümünün en kıymetli buluşması “3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi”, Memleketler arası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı tarafından 24 Eylül Salı günü Azerbaycan Bakü’de başladı. Aktifliğe Bakan Yumaklı’nın yanı sıra, Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov, Azerbaycan Devlet Rezerv Ajansı Lideri Sabuhi Sadıgov, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Azerbaycan Tahıl Üreticileri ve Tedarikçileri Birliği Lideri Niyazi Emirbeyov, IAOM Eurasia Yöneticisi Dr. Eren Günhan Ulusoy, Türkiye ve Azerbaycan’dan STK ve kesim temsilcileri katıldı. Konferansın açış konuşmasını yapan IAOM Avrasya Lideri Dr. Eren Günhan Ulusoy, “30 yıl içinde dünya nüfus artışı projeksiyonlarına paralel olarak besin talebinde de önemli bir artış olacak ve bu talebi karşılayabilmek için besin üretiminin de yüzde 70 oranında arttırılması gerecek” dedi.

“TÜRKİYE’DE 600 ADET FABRİKA VAR”

Kongrede konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Bu aktifliğe konut sahipliği yaptığı için Pahalı Kardeşim Sayın Majnun Mammadov ve Azerbaycan temsilcilerine teşekkür ediyorum. Global ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin yanı sıra ihtilal niteliğindeki teknolojik dönüşüm rüzgarlarının yaşandığı bir ortamdayız. Bilhassa global ısınma ve iklim değişikliği tesirlerinin su ve tarım üzerinde en çok hissedildiği bir süreçteyiz. Bu süreç içerisinde de değirmencilik eserleri başta olmak üzere besin arz güvenliği, tüm ülkeler için stratejik bir alan olarak yer alıyor. Türkiye nüfusu ise 1960 yılında 27 milyonken son 63 yılda, 3 katına çıkarak 85 milyona ulaştı. 2050 yılında da 105 milyonu geçecek. Un ve yem üzere kesimlerin ana üretim kalemlerine olan gereksinimi da artacağı için bilhassa de 2024’ün ikinci yarısından itibaren dalda, önemli bir talep artışı bekliyoruz. Dünya genelinde değirmencilik eserlerinin ticaret hacmine bakacak olursak, son 5 yıl içerisinde yaklaşık yüzde 40 civarında bir artış gerçekleştiğini görebiliriz. 2023 yılında ticaret hacmi de 60 milyar dolar düzeylerine ulaşmış durumdadır. Lojistik ve arz şokları ile birlikte hem maliyetlerimiz hem de tedarik zincirimiz olumsuz etkilendi ve etkilenmeye devam edecektir. Türkiye genelinde yaklaşık 600 adet un fabrikası bulunmaktadır” derken, Türkiye’nin un ve unlu mamuller kesiminde dünyadaki gücünden de bahsetti.

“HER 4 UN PAKETİNDEN 1’İNDE TÜRK İMZASI VAR”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Değirmencilik bizde hayli eskiye dayanan ekseriyetle aile içinde devam ettirilen bir kesimdir. Bugün buradaki değirmencilerimizin pek birden fazla 3’üncü yahut 4’üncü jenerasyon olarak bayrağı devralmışlardır. Bunu büyük bir avantaj olarak görüyoruz. 2022 yılını 2 milyar dolar civarında ihracat ile tamamlayan Türk değirmen kesimi, 2023 yılını da dünyadaki ekonomik sıkılaşmaya ve savaşlara karşın, 1,9 milyar doların üzerinde bir sayıyla kapattı. Dalın 2024’ün sonunda tarihi bir rekor kıracağına yürekten inanıyoruz. Türkiye’nin yıllık un üretim kapasitesi yaklaşık 32 milyon ton civarındadır ve bu kapasitenin yüzde 45-50’si kullanılmaktadır. 2023 yılında yurt içi kullanım ve ihracat emeliyle 15 milyon ton civarı un üretimi gerçekleşmiştir. Türkiye şu anda dünyada en büyük un ihracatında 1. sırada, makarna ihracatında da 2. sırada yer aldığı bilhassa vurgulamak isterim. 2023 yılı prestijiyle Türkiye, dünyanın en büyük un ihracatçısı ülkelerinden biri olarak, dünya pazarlarının yaklaşık yüzde 23’üne hakimdir. Bu demek oluyor ki her 4 un paketinden birisinde Türkiye imzası bulunmaktadır” dedi. Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Güldal da konuşmasında TMO’nun dünyanın en çok tahıl depolayan kurumu olduğunu belirtti.

TAHILLARIN BESLENMEDEKİ ROLÜ HER VAKİT DEVAM EDECEK

Kongrenin açış konuşmasını yapan IAOM Avrasya Lideri Dr. Eren Günhan Ulusoy; “Bu yılki konferansımızda, sürdürülebilirliğin yalnızca kamu faydasına değil, tıpkı vakitte işletmelerin rekabet gücünü artırmak için de kritik olduğunu vurgulamak istiyoruz. Önümüzdeki 30 yıl içinde dünya nüfus artışı projeksiyonlarına paralel olarak besin talebinde de önemli bir artış olacak ve bu talebi karşılayabilmek için besin üretiminin de yüzde 70 oranında arttırılması gerecektir. Yıllar içerisinde günlük alınması gereken kalori ölçüsü da artmaktadır. FAO bilgilerine nazaran, gelişmiş ülkelerde tahıl eserlerinin toplam kalori ve protein içindeki hissesi azalırken, gelişmekte olan ülkelerde tahıllar hala birincil güç kaynağı olarak değerini korumaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 25-35 aralığında iken, gelişmekte olan ülkelerde tahıllar günlük güç gereksiniminin yüzde 60-70’ine kadarını karşılamaktadır. Bu datalardan de görüldüğü üzere ekmekten ve unlu mamullerden kaçış olduğu algısının tersine; insanoğlunun beslenme hikayesinde, tahılın karbonhidrat olarak güç kaynağı olarak yüzyıllardır sahip olduğu pahası sürdürdüğü ve sürdüreceği açık olarak görülmektedir” dedi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE BESİN GÜVENLİĞİ BÖLÜMÜN GÜNDEM UNSURLARI

Konferansın düzenlendiği Azerbaycan’ın stratejik kıymetine dikkat çeken Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Azerbaycan hem stratejik pozisyonuyla hem de Türkiye ile olan güçlü kardeşlik bağıyla tarım dalı için büyük bir değer taşımaktadır. Orta Asya’nın geçiş noktası olarak, Azerbaycan; Karadeniz ve Hazar Denizi ortasında kritik bir ticaret köprüsü oluşturarak, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlamaktadır. Bu durum, tahıl ve tarım eserlerinin milletlerarası piyasalara faal bir formda ulaştırılmasını sağlarken, bölgenin besin güvenliğine büyük katkı sunmaktadır” açıklamalarında bulunurken son periyotta yaşanan toz patlamaları ve silo yangınları nedeniyle sürdürülebilirlik kadar dalda güvenliğin de kıymetli olduğuna dikkat çekti. İklim değişikliğinin ziraî üretimi ve besin tedarik zincirini direkt etkileyen en büyük tehditlerden biri olmaya devam ettiğini kelamlarına ekleyen IAOM Avrasya Lideri Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Artan sıcaklıklar, kuraklık ve lojistik zorluklar, dalımızın karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan yalnızca birkaçı. Bu nedenle, güç verimliliğini artırmak ve yenilenebilir güç kaynaklarına geçiş yapmak artık bir tercih değil, mecburilik haline gelmiştir” açıklamalarında bulundu.